Yapay Zekanın Hukuk Sektörüne Etkisi ve
Hukuk Sektörünün Geleceği
1- Merhabalar, okuyucularımızın sizi daha iyi tanıması için öncelikle kendinizden bahseder misiniz?
Ben, Emre Yazıcı. 2006 yılı Essex Üniversitesi yapay zeka bölümü mezunuyum, daha sonradan da Sabancı Üniversitesinde Veri Analitiği üzerine Yüksek Lisans yaptım. Yaklaşık 17 yıldır bu alanda çalışıyorum. Tabii ki uzun bir süredir bu alanda çalıştığım için yapay zekanın hemen hemen her alanında çalıştım: Görüntü işleme, metin işleme, büyük veri, analitik gibi. Özellikle NLP ve görüntü işleme üzerine uzun yıllardır çalışmaktayım.
Bu 17 yıllık süreç içinde 3 yıllık bir yurtdışı deneyimim de bulunuyor. Dubai’de machine translation ve dil bilimi alanında deneyimim oldu. Bunun haricinde; bankacılık, teknoloji, medya sektörü gibi farklı alanlarda çalıştıktan sonra 3 yıl önce kendi firmamı kurdum. Mina Yapay Zeka Çözümleri adıyla bir yapay zeka danışmanlık şirketiyiz. Yavaş yavaş kendi ürünlerimizi de geliştirmeye başlıyoruz.
Geliştirdiğimiz ürünlerin yanında; çeşitli alanlarda danışmanlık veriyor ve proje geliştirme ile birlikte farklı alanda pek çok şirkete eğitim veriyorum.
2- Günümüzde yapay zeka, hemen hemen her alanda ismini duyduğumuz bir teknoloji. Yapay zekanın hukuk sektöründe etkisi ile ilgili detaylara geçmeden önce hayatımızda etkin rol oynayan bu teknolojinin gelişiminden ve nasıl işlediğinden bahsedebilir misiniz?
Biliyorsunuz ki yapay zeka dediğimiz şeyin elle tutulur hale gelmesi için öncelikle verinin kayıt ediliyor olması gerekiyor. Böylece biz, bu veriyi algoritmalar sayesinde sisteme öğretebilelim ve o sistemde bize yardımcı kararlar versin, yardımcı olsun.
Zamanla veri kaydetme yöntemlerinin gelişmesi ve daha ekonomik hale gelmesiyle veriyi daha kolay, az maliyetli şekilde kaydedilebilir hale geldik. Veriyi kaydettikten sonra veri üzerinde işlemler, tahminler ve sınıflandırmalar yaparak birçok farklı problemi de kullanmaya başladık.
Biliyorsunuz ki yapay zeka dediğimiz şeyin elle tutulur hale gelmesi için öncelikle verinin kayıt ediliyor olması gerekiyor. Böylece biz, bu veriyi algoritmalar sayesinde sisteme öğretebilelim ve o sistemde bize yardımcı kararlar versin, yardımcı olsun.
Zamanla veri kaydetme yöntemlerinin gelişmesi ve daha ekonomik hale gelmesiyle veriyi daha kolay, az maliyetli şekilde kaydedilebilir hale geldik. Veriyi kaydettikten sonra veri üzerinde işlemler, tahminler ve sınıflandırmalar yaparak birçok farklı problemi de kullanmaya başladık.
3- Her sektörde olduğu gibi hukuk sektöründe de yapay zeka teknolojisinin etkisi gün geçtikçe artıyor. Peki, sizce yapay zekanın avukatlara ve hukuk bürolarına etkisi nedir? Hukuk sektöründe mevcut yapay zeka uygulamaları nelerdir?
Biliyorsunuz ki hukuk alanı tamamen mevzuat, yasa ve kanun üzerine kurulu bir alan.
Buna
bağlı olarak çok fazla kuralın olduğu bir yapı var ve hukuk alanında probleminizi,
bu
kuralları refere ederek tanımlamak zorundasınız. “İddianamede ne yazıyorsunuz?” diye
sorulduğunda “Müvekkilim şunu istiyor bu kanundan dolayı.” veya “Müvekkilimin şu
konuda
şikayeti var. Daha önceki şu emsal karardan dolayı.” deniliyor. Dolayısıyla çok
fazla
dosya,
kanun ve dava var. Bu kadar çok veri içinde ise maalesef fazla manuel iş bulunuyor.
Bütün
avukatları da yormakta olan, (aslında bütün meslekleri yoran kısım da); bu manuel
işlerin
yoğunluğu.
Yüzlerce - binlerce kaynak içinde bu kadar çok manuel işlemin yapılması ise
fazlasıyla
külfetli bir süreç. Yapay zeka ise bu alana bir kaç farklı şekilde giriyor…
olmak için abone olun!